Geleceği ile alakalı duyurular beklenmede…

Azınlık çocukları eğitimi programı raporu - Kutlamlar, keyif ve duygusal anlar eşliğinde...

5-7 Haziran tarihleri arasında, azınlık çocukları eğitimi programı sona erdiği için, yapılan kutlamlar başarıyla son buldu, kutlamlar bu yıl programın sonuna damga vurdu.
Kutlamalar “Topluma Giriş ve Pedagojik Yenilikler: Azınlık Çocuklarının Eğitim Programı” adlı konferans ile başladı, konferans kapsamında, programın iki sorumlusu, sn. Anna Fragoudaki ve sn. Thalia Dragona, onlara eşlik eden sn. Aleksandros Androusos ve sn. Nelli Askouni tarafından  programın içeriği ve sonucu hakkında detaylı olarak analizler yaptı, program hakkında aynı zamanda şu isimlerde konuştu : Froso Kiaou, eski eğitim bakanı, kendisi yeni Eğitim Bakanı sn. Aristidis Mpaltas ı temsilen oradaydı, İnsan Hakları Bakanlığı genel sekreteri sn. Kostis Papaioannou, Dimokritio Üniversitesinde yardımcı doçent dr. olan sn. Haralampos Poulopoulos, Roman Çocukları Eğitim Programının bilimsel sorumlusu sn. Evaggelia Tressou, etkinlikte aynı zamanda SİRİZA Rodop milletvekili sn. Mustafa Mustafa nın selamlama konuşmasıda okundu, kendisi etkinliğe, gerekli işleri yüzünden katılamadı. 

Froso Kiaou “Programa milli kaynaklardan ödenek sağlanacağı sözü verilemez, fakat biz, programa destek vereceğimize dair söz veriyoruz”

Kendisinin etkinliğe katılmasının bakanlık tarafından şunları kanıtladığını açıkladı “azınlığın bunu ve  benzeri  eğitim programlarını, bakanlık tam anlamıyla destekliyor, umarım bu programlar azınlık çocukların eğitimine katkı sağlar”, “bakanlık artık hem eğitim hemde kültür kelimelerini barındırmakta, bu iki birbirine bağlı anlamlar üzerine temeller atacağız”. Eğitim ve kültürün birbirini anlama, birbirine destek olma  kavramlarının odak noktası olması çok önemli, bunlar çocukların geleceğini düzenleyecek ana unsurlar, bunlar sayesinde çocuklar eğitimli ve dolu olup hayatta kendi yollarını çizecekler” diye devam etti kendisi, programın devamıyla alakalı soruya ise şöyle cevap verdi, “bu tür programların milli kaynaklar tarafından finans almaları arzu edilen şey. Fakat maalesef, böyle bir söz verilemez, fakat programa giriş talebi olduğunda, tam anlamıyla destek sözü verilebilir, bu yönde kuşku olmasın”. 

Kostis Papaioannou “Bir kez daha bu tür köprülerin zor kurulup, kolay yıkıldığı kanıtlanmakta”

İnsan hakları bakanlığı genel sekreteri sn. Kostis Papaioannou şunları vurguladı “program iyi uygulamlardan biri, bunlar ne yazık ki bizim ülkemizde eksik, programın gidişatı sadece çocuklarda değil genel olarak azınlıktada pozitif izler bıraktı”.
 
“Bir kez daha bu tür köprülerin zor kurulup, kolay yıkıldığı kanıtlanmakta” dedi  ve devam etti “bu anlamda, bu bize, Trakya yı algılama şeklimize, önemli bir ders veriyor, bu bölge kendine ait özellikler ve hasasiyet barındırmakta , burada çok dikkatli adımlar atılması gerekiyor, bölgenin her kurumuyla diyalog oluşturulmalı ve özelliklede güç kanıtlayan ve etkileyici hareketlerden kaçınmalıyız”.
 
Sn. Papaioannou eğitim kavarmının yalnızca eğitim hakkını barındırmadığını vurguladı, aksine bu kavramın haklar sıralamasıyla ilişkin bir köprü oluşturduğunu belirtti, topluma giriş ve birleşme anlamında ve programın sonuçlarının yalnızca gördüklerimizin omadığı fakat zamanın derinliğinde bu sonuçları hep birlikte göreceğimizi, söyledi.
 
Üç günlük kutlamlar, Cumartesi akşamı, Agia Paraskevi parkındaki, Balakanatolia konseriyle devam etti, konsere, Rodop Siriza milletvekili sn. Ayhan Karayusuf ve Mustafa Mustafa da katıldı, Makedonya Trakya bira fabrikası yöneticisi sn. Dimitris Politopoulos etkinlikte konuşma yaptı ve insanlar arası diyaloğun önemine dikkat çekti, belediye meclis üyesi sn. Ufuk Mustafa Kikones şirketinin sorumlusu sn. Melina Tassou, ZMΘ  şirketinin müdürü sn. Dimitris Kris ve bir çok kişi daha etkinliğe katıldı.
 
Üç günlük kutlamlar Pazar günü İskeçe de düzenlenen etkinliklerle son buldu, İskeçe Siriza milletvekili sn. Hüseyin Zeybek ve İskeçe ilkokul eğitim müdürlüğü müdürü sn. Anastasios Markou açılış  konuşması yaptı. 

Anna Fragkoudaki & Thaleia Dragona “Trakya toplumu değişikliklere katlanabiliyor ve canavarlar üretmiyor”

“Yıllardır programın yerel yönetime dahil olmasının hayalini kuruyoruz”
 
Etkinliğin başlamasına saatler kala, programın iki sorumlusu olan, Sosyal Psikoloji profesörü sn. Thaleia Dragona ve Eğitim Sosyolojisi profesörü sn. Anna Fragoudaki ile radyomuz Paratiritis de Natassa Vafeiadou ve Tzeni Katsari Vafeiadou eşliğinde,programın tüm içeriği, eğitim yenilikleri, hedefleri ve geleceği hakkında  geniş kapsamlı bir sohbet yaptık.
 
Ekonomik durum yüzünden  programın geleceğini kimse garantiliyemese bile, programın devamı hem Eğitim bakanlığı, hem sorumluları, hemde yerel toplumun isteği. Zaten sonuçları ortada ve bunlar yerel toplum için son derece önemli.
 
Anna Fragoudaki ve Thaleia Dragona… 

“Bu yıl kutlamalar hatıra niteliğinide taşımakta”

ΠτΘ: Bu yıl da program işlevini büyük bir kutlamayla sonlandırıyor. İlk etkinlik bir konferans, bu konferansta neler duyacağız?
T.D:
Bu kutlamların özel bir anlamı var, çünkü iki uzatma ile beraber dördüncü etap son bulmakta. Bu yüzden bu yıl kutlamaların hatıra özelliğide var, programın başından beri. Bir etap kapanıyor fakat bir şekilde dörte etap son bulmakta. 

“Bu kurum bütün ESPA lar son bulsa bile yaşamalı”

ΠτΘ: Yerel toplumun arzusu KESPEM lerin temel yapı olarak kalmaları…
A.F:
KESPEM lerin büyük zaferi, çocukların, bize Yunanca dilinin burada daha kolay öğreniliyor olmasını söylemleri. Büyük mükafat. Yanısıra, ilk başta çocukları için endişe eden, bunların arkasında neler gizlendiğini sorgulayan anneler bize tam anlamıyla güvendi, bizden onlarada ders verilmesini istediler. Özellikle geçen yıl Yassıköyde KESPEM in onların evi olduğunu söylüyorlardı. Bu kurum büyük anlam taşımakta ve bütün ESPA lar sonlansa bile KESPEM yapısı yaşatılmalı. Yıllardır programın yerel yönetime dahil olmasının hayalini kuruyoruz, bu aşama aşama düzenlensin. Tabiikide, kriz yıllarında birinin böyle şeylerden bahsetmesi zor, bütün ülke havada iken ve yarının ne olacağını bilmez iken. İlk başta bu merkezlerin yunaca dilini öğrenme merkezi olarak düşünüldüğünü, sonuçta Yunanistan vatandaşı kimliği kültür ve sosyalleşme merkezine  değiştirildiklerinin altını çizeyim, -bunlar her zaman yunanca dili öğrenme merkezi. 

“Biz burda okulun yanında olmak için varız”

ΠτΘ: Belirtelim ki, yıllardır, yunan dilinin ana dilleri olmayan çocuklar için, yunan eğitim sisteminde başka hiç bir şekilde sosyalleştirme aracı öngörülmüyordu…
T.D:
KESPEM ler eğitimle paralel olarak işlev yapmakta. Merkezler yunan dili eğitimi için sorumlu değil, bunun sorumlusu okullar. Biz yunan dili eğitimini güçlendirmek ve bunun eğitim şekline yenilikler sunmak için geldik, yeni malzemeler ve ana dili yunanca olmayan, farklı kültür, din ve dil kimliği olan çocuklara yunanca öğretme şekline farklı bir algı getirmeye geldik. Biz burda okulun yanında olmak için varız.
Herşeye rağmen önemli olan şu ki, bu işte –biz Trakya da 1997 den beri varız, sürekli olmasada- gelişim ve büyüme var. Öyle sanıyorum ki, bu, programdan elde ettiğimiz en büyük kazançtı, hem programı uygulayan sorumlular olan bizler için hemde hitap ettiğimiz toplum için. İlk başlarda programın Fragoudaki programı olarak tanınması, daha sonra PEM ve şu an KESPEM olarak tanınıyor olması da altı çizilesi bir unsur. Yani program, ilk olarak, bir insanın programı idi, sonrasında azınlık çocukları eğitim programı oldu ve şu anda KESPEM haline geldi, yani bütün topluma açık olan bizim merkezlerimiz. 

“Trakya ya ilk geldiğimizde, yerel toplumda, paralel olarak, iki ayrı monoloğun var olduğunu tespit ettik”

ΠτΘ: Her yıl düzenlediğiniz kutlamalar esnasında verdiğiniz rapor, size ne gibi hisler yaratıyor ve bu yılki kutlamalarda neler izleyeceğiz?
A.F:
Bu kutlamlar bayram şenliği havasında, fakat derin anlamı halk ve toplumla açık diyalog oluşturuluyor olması. Diyalog kelimesi büyük anlam taşımakta, çünkü biz Traky ya ilk geldiğimizde yerel toplumda iki farklı paralel monoloğun var oluşuna şahit olduk, ve bildiğiniz üzere ilkokuldada öğrendiğimiz gibi, paralel çizgiler hiç bir zaman buluşmaz. Diyaloğun toplum için önemi çok büyük, öyle sanıyorumki yeni nesiller buna daha, hazır açık ve bunu değerlendirecekler. Kutlamalarda, hakikaten küçük bir rapor sunacağız, çünkü icraat devasa.
 
T.D: Bu raporun içeriği, iki temel kavram üzerine olacak, bizi, programı anlatmak, ilgilendirmiyor. Zaten anlatılamaz. Konferansın iki önemli kavramları şunlar, pedagojik yenilikler ve topluma giriş. Yani, yıllardan beri bulunduğumuz bu topluma miras olarak, pedagojik yenilikler ve topluma giriş kavramları açısından ne bıraktığımız.
A.F: Kendi açımızdan programın buraya yansıttığı yeni ruhu anlatacağız. 1997 yılının Eylül ayında ilk geldiğimizde, iki hafta boyunca bütün azınlık okullarının öğretmenleri ile buluştuk. Onları 80 kişilik gruplar halinde büyük bir salonda karşılıyorduk, küçük gruplara ayrılıyorlardı, fazlalık ve azınlık öğretmelnlerinden oluşan karışık gruplar halinde, onlardan, öğretmen olarak azınlık okullarının problemlerini kayıta aldık. Yani diyaloğu geliştirerek işe başladık. 

“Şu anda programda 10 yaşında programa öğrenci olarak gelen kızlar çalışıyor”

ΠτΘ:  Program 1997 yılından, yani başladığı andan itibaren bir devamlılık içerisinde, çünkü özelliklede eğitimde, bakan değişince herşey değişiyor…
T.D:
Bu gerçek. Çok şükürki 1997 den beri, istisnasız, bütün bakanlar program için aynı politikayı sürdürdü.
A.F: Tabii bakanlar için bu politikayı kabul etmemekte çok zor birşeydi. Hangi bakan yunanca dili eğitimi ve azınlığın topluma girişini kabul etmez ki? Kim bunun aksini söyleyebilir, yani, azınlık vatandaşlarının Yunan vatandaşları ile aynı şanslara sahip olacağı tek şekil bu, bunu kim inkar edebilir?
Başka birşey daha var, o da programın devam etmesine yardımcı oldu. Programda çalışan insanların böylesine tutku ile çalışıyor olmaları. Bunun için var olan  tutkuları, hayranlıkları, sanki ilk gün çalışıyorlarmış gibi devam etmekte.
Bizim için gurur kaynağı olan örnekler var, mesela şu anda programda, 10 yaşında buraya öğrenci olarak gelen , kızlar çalışmakta. Video halinde kayıtlarımız var, kayıtta onlar, KESPEM in onlara yardımcı olduğunu ve Liseyi bitirip Üniversite de okumalarına cesaret kaynağı olduğunu söylüyorlar. Bunların hepsinde Yunan Üniversitesi diploması var ve şu anda KESPEM de küçük çocuklara Yunanca ders veriyorlar. Bu kızlar bir sembol. 

“Merkezler, her yeni açıldığında, sürekli açık kalmalarından daha çok para gerektiriyor”

ΠτΘ: Program önümüzdeki yıl içinde uzatma alacakmı?
T.D:
Buna kesin bir cevap veremeyiz. Fakat şu anda görevde olan Eğitim bakanı, Aristidis Baltas, programa pozitif bakıyor, bakan yardımcısı sn. Tasos Kourakis de aynı fikirde, kendisi bakan olmadan önce mecliste program hakkında çok sorular sordu. Ülkemizin bulunduğu durum yüzünden, öyle sanıyorum ki bakanın ta kendisi bile programın geleceğine dair kesin birşey söyleyemez. Eğer herşey yolunda giderse yeni ESPA lar programı kapsayacak, bu şekilde de merkezlerimiz açık kalacak. Zaten, merkezler, her yeni açıldığında, sürekli açık kalmalarından daha çok para gerektiriyor. 

“Trakya toplumu değişiklilkleri içine çabuk alıyor”

ΠτΘ: Umut edelimki, herşey iyi gitsin…
A.F:
İlk başta buraya geldiğimizde, büyük yaşta ve kısır düşünene insanlar bize hedefledeğimiz şeyin olmasının mümkün olmadığını söylüyorlardı. Çok daha fazlasını başardık. Mucizeler gerçekleşti, toplum aşama kaydetti, şu anda 1997 den çağlar kadar uzaktayız. Zaten Trakya toplumu değişiklilkleri içine çabuk alıyor. Trakya toplumu değişkliklere katlanıyor ve canavarlar üretmiyor, çünkü bildiğiniz üzere değişiklikler çoğu zaman, sosyolojik açıdan negatif şeyler üretebiliyor.

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.