Yunanistan-Bulgaristan sınırında altın madeni endişesi

Çıkan haberler üzerine Rodop-Meriç İller Arası altına karşı oluşturulan Komite harekete geçti

Yunanistan, Türkiye ve Romanya’da altın şirketlerine karşı eylemlerin koordinasyonu planlanıyor

Yunanistan’ın onayı alınmadan ve öngörülen prosedürler uygulanmadan Yunanistan – Bulgaristan sınırında büyük bir altın madeni projesinin ilerlediği haberi bölgemizdeki ekolojik örgütlerde endişe yarattı.

Konuyu gündeme getiren Bulgaristan’daki “Rodopi Guardians” Sivil Toplum Örgütü tarafından ilgili bakanlıklar ve yerel makamlara gönderilen bildiride, Yunanistan sınırına 15 kilometre uzaklıktaki Kızıl Dere kaynaklarının bulunduğu bölgede büyük bir yatırımdan bahsediliyor.

Uyarı niteliğindeki bildiride, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan Yunanistan’ın gelişmelerin dışında tutulması amaçlandığı, siyanür dayalı olacağı iddia edilen bahsi geçen yatırımın ise Meriç Nehri’nin kirlenmesine yol açarak doğrudan ve dolaylı sonuçlar doğuracağı, Meriç Deltası Milli Parkı gibi korunan alanlara yönelik tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.

Bulgaristan ile ilişkilerin yeniden yapılanması

Bu gelişme doğal olarak Yunanistan’daki çevre örgütleri ve özellikle de konuyu araştırmaya başlayan ve Bulgaristan’daki ilgili örgüt ve derneklerle temas girişiminde bulunan Rodop-Meriç İller Arası altına karşı oluşturulan Komite’yi harekete geçirdi.

Komite üyelerinden Anestis Stratiadis, Bulgaristan ile son dönemde temaslarda bir kopukluk yaşandığını, birkaç yıl önce kurdukları ilişkileri yeniden aktif hale getirmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Bu arada, 2 Aralık’ta Selanik’teki Eneken Çok Amaçlı Merkez’de Yunanistan, Türkiye ve Romanya’daki madencilik faaliyetlerine karşı mücadele kapsamında düzenlenen etkinliğe, Bulgaristan’dan hiçbir temsilcinin yer almadığını belirtmekte fayda var. Oysa geçmişte, Krumovgrad’da bir maden ocağının kurulmasına karşı düzenlenen protesto eyleminde Rodop-Meriç İller Arası Komite üyeleri hazır bulunmuştu. Gösterilen tepkilere rağmen çalışmaların önüne geçilemediğini, projenin şu anda hangi aşamada olduğuna dair bir bilgi olmadığını ise not olarak düşelim.

Türkiye’de işler zor

Anestis Stratiadis, geçtiğimiz günlerde Selanik’teki etkinlikte altına karşı verilen mücadelelerin bazılarının kazanıldığına, bazılarının ise planlanan projelere engel olamadığına dair tespitte bulunduklarını söyleyerek, sonuç elde edilebilmesi için ülkeler arasında dayanışma ve iş birliğinin ne kadar önemli olduğuna değindi.

Türkiye’de madencilik çalışmaları birçok bölgede devam etse de, Çeşme bölgesinden etkinliğe katılan 6 kişilik heyetin aktardıklarının olumlu yönde gelişmelerin de olduğunun bir ispatıydı diyen sn. Stratiadis, polis tarafından uzaklaştırılıncaya kadar 420 gün ormanda nöbet tutan heyet üyelerinin sonunda haklı oldukları davayı kazandıklarını ve ilgili şirketin faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını belirtti. Ayrıca, Yunanistan’da olduğu gibi, Türkiye’de de şirketlerin yatırımın tamamlanmasına izin verilmemesi durumunda devleti itiraz etmekle tehdit ettiklerini dile getirdi.

Her hâlükârda, Türkiye’de çözülmemiş birçok sorunun olduğunu, Rodop-Meriç İller Arası Komite üyelerinin sorunları yakından tespit etmek ve eylemleri koordine etmek amacıyla yakın zamanda komşu ülkeyi ziyaret etmeyi planladıklarını kaydetti.

Romanya’daki yaklaşım farkı

Anestis Stratiadis, çevre örgütlerinin çok daha organize olduğu Romanya’da, Sivil Toplum Kuruluşu olarak faaliyet gösterdiklerini ve sağlanan fonlar sayesinde daha kitlesel ve aynı zamanda daha hedefe yönelik mücadele yürüttüklerini vurguladı. Bu örgütlerin mülklerin kamulaştırılmasına ilişkin mevcut yasal çerçeveden faydalanarak projelerin planlandığı bölgelerde arazi satın aldıklarını ve daha sonra satmayı reddederek maden şirketlerine engel olduklarını ifade etti.

Tabii ki, Romanya’da 2000 yılında Baia Mare’de yaşananların da etkisi olduğunu söyleyen sn. Stratiadis, Szamos, Tisza ve Tuna nehirlerine 100.000 metreküpten fazla siyanür atık dökülmesi üzerine Orta Avrupa’daki en büyük ekolojik felaketin meydana geldiğini hatırlattı.

Anestis Stratiadis, Romanya’da yürütülen mücadeleye ilişkin kampanyalarla kamuoyunun bilgilendirildiğini aktararak ve bu sayede Rosa Mare bölgesindeki madenciliği durdurmaya yönelik girişimlerin sonuç verdiğini örnek olarak göstererek, sonunda bölgenin doğal anıt olarak kabul edildiğine dikkat çekti.

Selanikte’ki etkinliğin ardından ülkeler arası dayanışmanın bir kez daha güçlendiğine işaret eden sn. Stratiadis, “Şirketlere karşı işbirliğimizi yoğunlaştırarak ve ortak mücadele vererek zafere ulaşacağız” demecinde bulundu.

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.