Rodop’ta su kaynaklarının korunması için herkesin katkısı gerekiyor

Yağış oranı iyi ancak yönetim eksikliği var

Aleksandra Gemitzi, Waterline Programı Koordinatörü: “Suyun kalitesine ve miktarına saygı duymayı mahrum kalmadan öğrenmeliyiz”

Trakya Dimokritos Üniversitesi tarafından yürütülen ve İskeçe Çevre Müh. Bölümü Prof. Yardımcısı sn. Aleksandra Gemitzi’nin koordinatörlüğünü yaptığı Waterline Programı, üniversite, yerel kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerini bilinçlendirerek bir araya getirmeyi, bölgemizdeki su kaynaklarını kayıt altına alarak iklim değişikliğinin etkilerini önlemeyi amaçlıyor.

28 Eylül Çarşamba günü, bölgemizde iklim ve su kaynakları ile ilgilenenler için programın ilk sonuçları, bilgi toplama yöntemleri ve alınacak sonuçlar hakkında bir bilgilendirme toplantısı düzenlenerek, neden herkesin müttefik olması gerektiği izah edildi.

Waterland Programı, şu anda dört meteoroloji istasyonu ile çalışıyor, çok yakında  kurulacak bir ölçüm cihazı da programa dahil edilecek. Geçen yıl dağlık bölgede 1.100 mm ve ovada 550-650 mm miktarında yağmur düştüğü kayıtlara geçerken, yapılan bu ilk ölçümlere göre yağmur miktarının iyi seviyerlerde olduğu tespit edildi.

Ancak, yağmur miktarının iyi olmasına rağmen, sağanak yağışlardan ötürü su rezervuarlarına dağılımın eşit şekilde olmaması söz konusu. Bu nedenle, uydu verilerinden de yansıyan su rezervlerindeki son yıllardaki düşüş eğilimi endişe yaratıyor.

Sırf bu yüzden, ilgili herkes su depolamayı benimsemeli. Örnek olarak, küçük barajlarla yeraltı depolaması yapılabilir, tarlalarda suyun dikkatli kullanımı da bu yönde katkı sağlayabilir.

Waterline Progamı gelecek nesile de, okullar aracılığı ile, mesaj vermek istiyor. Bu hedef doğrultusunda, 2. Meslek Lisesi’nden (EPAL) başlanarak, bir meteoroloji istasyonu kurulacak ve gençlere çevresel izleme eğitimi verilecek.    

Öngörü ve hazırlık önemli

Sn. Gemitzi, Radio Paratitis’e konuk olarak Natassa Vafiadou’ya verdiği röportajda, su kaynakları konusunda ortaya çıkabilecek sorunlarla başa çıkmak için tüm kurumlar arasında işbirliğinin önemini vurgularken, aşırı hava koşulları ve Waterline Programı hakkında da konuştu.

Kuraklık ve sel olayını “aynı madalyonun iki farklı yüzü” olarak tanımlayarak, bölgemizde bu yaz Avrupa’da görülen kuraklığın yaşanmadığını, fakat hava şartlarındaki gidişatın iyi olmadığını belirtti. 

Bazı münferit – kısa süreli felaketleri iklim değikliği ile bağdaştırmaktan çekinirken, uzun vadede değerlendirme yapmanın daha doğru olduğunu ifade etti. Kuraklık ve taşkınlıkların geçmişte görüldüğünü, gelecekte de görüleceğini, hızlı iklim değişikliği nedeniyle bundan sonra daha da sık yaşayanacağını kaydetti: “Şiddetli sel veya kuraklığa hazırlıklı olmalıyız. Altyapılarımız daha sık yaşanacak felaketlere dayanıklı hale getirilmeli”.  

Programın sonuçları ne gösterdi

Yapılabilecek hazırlıklar konusunda sn. Gemitzi, bireysel düzeyde evlerin tıkanmış kanalizasyonlarının temizlenmesini örnek verirken, üniversiteler, araştırma merkezleri, yerel yönetimler ve devlet gibi kurumların ise su rezervlerinin ne durumda olduğunu bilmeleri ve buna göre hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Üniversite’nin, çeşitli programlar aracılığı ve araştırma grupları ile ölçümler yaptığını, ancak bir araştırma kurumu olduğunun altını çizerek, su rezervlerini takip etme yetkisinin Eyalet ve Su Yönetim Müdürlüğü’ne ait olduğunu ekledi.

“Waterline Programı kapsamında, öncelikle Gümülcine havzasında Poşpoş (Vosvozis) Çayı ve geçen yıl dağlık kesimde yapılan ölçümlere odaklandık. Dağlara, ovalara göre, iki kat daha fazla yağmur düştüğünü tespit ettik, 1.100 mm. bölgemiz için son derece yüksek bir miktar. Ancak, yağışların çok kısa sürelerde gerçekleşmesi ve uygun yönetim projelerinin olmaması sebebiyle, yer altı rezervlerinin yenilenmesi mümkün olmuyor, aksine sel olayları görülüyor” diyen sn. Gemitzi, bu duruma ancak kurumlar arası işbirliği ile müdahale edilebileceğini açıkladı: “Hepimiz işbirliği içinde olmazsak, bilgi ve fikir alışverişinde bulunmazsak, hiçbir şey yapılamaz”.

Durum ile alakalı, Mehrikoz (Kehros) istasyonunu örnek vererek, çok önemli bilgiler aktardığını ancak şu anda faaliyet göstermediğini, yetki mevzuları yüzünden yeniden hizmete sunulması için bir çözüm bulunamadığını ilave etti. 

Her yöne işbirliği çağrısı

Sn. Gemitzi, hayatımızın çevre ile bağlantılı olduğunu ve çevremize ne olursa olsun bizi de etkileyeceğini, bu yüzden herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayarak, ancak suyun kalitesine ve miktarına saygı duymayı mahrum kalmadan öğrenemeyeceğimizi kaygıyla dile getirdi.

Kairika Nea Thrakis (Trakya Hava Durumu) ile işbirliği içerisinde olduklarını, amatör meteorologların yardımıyla çok sayıda meteoroloji istasyonları kurulduğunu, herkesin bu konuda katkıda bulunabileceğini belirterek, kırsal kesimde evi olan ve bir sensör kurmak isteyen herkesin veri aktarımı konusunda katkı sağlayabileceğini de sözlerine ekledi.

Kairika Nea Thrakis çabayı destekliyor

Kairika Nea Thrakis Grubu üyeleri de etkinikte hazır bulunurken, sn. Konstantinos Zarras yapılan işbirliğinin hem kendi tahminlerine hem de Üniversite’ye katkı sağladığını söyledi.

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.