Pahalılık vatandaşın belini bükmeye devam ediyor

Rodop halkının görüşlerini alan “Paratiritis”, aile gelirinin ancak temel ihtiyaçları karşılamaya yettiği, hükümet tarafından şu ana kadar alınan önlemlerin ise sonuç getirmediği tespitine vardı

Market raflarında artan fiyatlar, ülke genelinde olduğu gibi Rodopluların da cebini yakmaya devam ederken, günden güne birçok kişi ihtiyaçlarını karşılamakta daha da zorlanıyor.

Bu gidişat aynı zamanda, hükümet tarafından sorunların çözümüne yönelik alınan önlemlerin etkinliğine ilişkin vatandaşların umutlarını da söndürüyor.

Rodop ilindeki süpermarketleri dolaşan “Paratiritis”, hemşehrilerimizin görüşlerine kulak verdi. Fahiş artışlar nedeniyle alım gücünün gitgide düştüğü, aile gelirinin ise ancak temel ihtiyaçları karşılamaya yettiği gerçeği yapılan başlıca tespitler arasında yer aldı.

Alım gücü ve miktarı günden güne düşüyor

Çalışanlar ve emekliler, aldıkları maaşın ve aylık gelirlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirtiyor. Yaptığımız araştırma, alım gücü ve miktarının günden güne düştüğünü açıkça ortaya koyuyor.

Yüksek fiyatlar nedeniyle, ucuz ürünler ve tanınmayan markalar tüketiciler tarafından son dönemde daha çok tercih ediliyor. Kampanyalı ürünlerin daha fazla ilgi gördüğü ve birçok kişinin kaliteden istifade ettiği gözlemleniyor. Temel ihtiyaçlarını karşılamaya öncelik veren vatandaşlar, daha az miktarda alışveriş yapıyor.

Ayrıca, son yıllarda daha ucuz bir seçenek olarak pazar payını artıran süpermarketlerdeki ürünlerin de markalı ürünlere göre daha pahalı satıldığına rastlamak mümkün.

Enflasyon ve vurgunculuk ön plana çıkıyor

Bu duruma sebep olan etkenlere gelince, çoğu hemşehrimiz, evrensel düzeyde vatandaşların belini büken enflasyon ve enerji krizini fiyat artışlarına yol açan ana faktörler olarak gösteriyor. Ancak devletin yanlış uygulamaları ve vurgunculuğun önüne geçilememesi de birçok kişi tarafından sebep olarak gösteriliyor.  

KDV’nin düşürülmesi, vatandaşların sunduğu çözüm önerileri arasında yer alıyor. Başka ülkelerde bunun sonuç verdiğini vurgulayan bayan Dimitra, bu sayede fiyatların daha aşağıya çekilebileceğine inanıyor.

Bu noktada, açıklanan son Eurostat verilerine göre, geçtiğimiz Aralık ayında ülkemizde gıda enflasyonunun %8,9’a ulaştığını, bunun Malta’dan (%10,2) sonra Avrupa Birliği’ndeki ikinci en yüksek seviye olduğunu, aynı dönemde çoğu Avrupa ülkesinde fiyat artışlarının daha az ve ortalama %5,7 civarında olduğunu hatırlatalım.

Hükümetin aldığı önlemler vatandaşı ikna etmiyor

Hükümet tarafından uygulanan önlemlerin etkinliğine ilişkin ise halk umutlu değil. Mikrofonlarımıza konuşan hemşehrilerimizin hemen hemen hepsi, bu konuda pek bir şey beklemediğini ifade ediyor.

“Tedbirlerin sonuç getireceğine inanmıyorum” görüşünü beyan eden bir hemşehrimiz, vurgunculukla mücadelede kapsamında “Devlet tarafından 3 aylık süre boyunca bir aileye 90 euro verilmesi hiçbir şeyi değiştirmez” diyerek, “aynı ürünlere diğer ülkelere göre daha fazla ödememiz kabul edelemez” vurgusunu yapıyor.

Uygulanan önlemleri yetersiz bulan bir diğer vatandaşımız, “Elbette sonuç getirmeyecek. Buna inanmak için, birinin hayalperest olması gerekiyor” diyerek, “Dolaylı vergilerin azaltılması şart. 20-40 euroluk pass kuponları verileceğine, fiyatları düşürmenin yolları aranmalı” önerisini sözlerine ekliyor.

Uygulanmakta olanların yanı sıra, birkaç gün önce açıklanan yeni önlemlerin de pek etkili olmayacağına inanan vatandaşlarımızın çoğu, devletin “çok laf, az icraat” konumunda olduğunu ima ediyor.

“Aile Sepeti” gibi uygulamaların şu ana kadar biraz da olsa yardımcı olduğunu ifade eden bazı vatandaşlarımız, açıklanan önlemlerin tüm işletmeler tarafından uygulanmadığına dikkat çekiyor.

Şubat sonuna kadar daha 200 üründe fiyat artışının beklendiği ve piyasaki durumun hiç te iç açıcı olmadığı bir dönemde, halkın gelecek adına doğal olarak tedirgin ve endişeli olduğu gözlemleniyor.  

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.