Meriç’te 13 göçmeni hukuka aykırı bir şekilde tutuklayan üç “şerif” için savcılık devreye girdi
“Kendilerini ‘şerif’, ‘baş avcısı’ olarak ilan edip, güya (göçmenlerin) sebep oldukları iddia edilen yangınlardan Dedeağaç’ı korumak için düzensiz göçmenleri aramaya çıkmışlardı.” Dedeağaç Bölge Savcısı Triantafillia Papageorgiou, iddianamesindeki bu ifadelerle geçtiğimiz Ağustos ayında Meriç bölgesinde meydana gelen yıkıcı yangınlarla ilgili mülteci ve göçmenleri hedef göstermek amacıyla kurulan plana tamamen farklı bir boyut getirdi.
Savcı, üç kişi tarafından hareketsiz hale getirilen, kafese koyulup cep telefonlarıyla görüntüleri çekilen ve sosyal medyada yayınlanan 13 mülteci ve göçmene yönelik tüm suçlamaların kaldırılmasını teklif etti. Ayrıca, geçici olarak tutuklanarak cezaevine gönderilen üç kişinin başta adam kaçırma ve ırkçılık suçları olmak üzere, bir dizi suçtan yargılandığını hatırlattı.
8 Suriyeli ve 5 Pakistanlı, Meriç’te yangınların her yeri yerle bir ettiği 22 Ağustos’ta söz konusu üç sanık tarafından hareketsiz hale getirilmişti. Hatta, yangınların faillerinin bölgedeki göçmenler olduğunu savunarak ırkçılığı alevlendirenlerin sayısı da az değildi. Bu 13 kişinin kundakçı oldukları iddia edilmiş, polisen verilen ifadede iki eski araba lastiği, altı tahta ve bir süngerden oluşan bir “mekanızmayla” yangın çıkardıkları ileri sürülmüştü. Aynı zamanda göçmenlerin, içinde yanıcı sıvı bulunan bir balon ve kıvılcım çıkarmak için biledikleri bıçakla “mekanizmayı” ateşe vermeye çalıştıkları da ortaya atılan iddiaların arasında yer alıyordu.
Voria.gr sitesinin haberinde savcının “Yangın çıkarma yönteminin seçimi, bilinen yöntemler ve mantığa aykırıdır. Sanıkların yanlarında cep telefonu ve şarj cihazı bulunurken, çakmak, kibrit gibi alev çıkaracak araçlarla değil de bıçakla ateş yakmayı tercih etmeleri düşünülemez” vurgusunda bulunduğu, buna göre sanıkların göçmenlere yönelik kurdukları planın suya düştüğü belirtiliyor. Sözde yangın çıkarıcı “mekanizmanın” ise uydurmaca olduğu, sanıklar tarafından kendilerini aklamak adına planlanmış bir yöntem olduğuna dikkat çekiliyor.
Savcının iddianamesi
Göçmenlerin müdafilerinden Nikos Karavelakis, voria.gr’a yaptığı açıklamada, “Savcının teklifi, olayların gerçek yüzüne, yani göçmenlerin üzerlerinde çakmak olmadan ateş yakamayacakları gerçeğine dayanıyor” diyerek, “Kıvılcım çıkarmak için taşlara, bıçaklara vurarak kundaklama girişiminde bulunmalarının hiçbir anlamı yok. Savcı, bulguların yokluğundan açıkça söz ediyor ve hatta diğer sanıkların ırkçı saikleri konusunda tavır alıyor” ilavesinde bulundu.
Savcı ise, sanıkların dinleyici huzuruna çıkarılmasında ciddi bir suç belirtisi bulunmadığının altını çizerek, kundakçılığa teşebbüs ve yangın çıkarıcı cihaz bulundurma suçlarından tahliyelerini istiyor. Öte yandan, sadece izinsiz giriş nedeniyle yargılanmalarını öneriyor. Savcının teklifinde, “Sanıklar aleyhine ciddi delillerin varlığı konusunda, polisin el yapımı cihazı olay yerinde bulması yeterli değildir, zira cihaz tanıklar tarafından polise işaret edilmiştir” diye izah edilirken, hatta laboratuvar analizlerinde göçmenlerle bağlantılı “mekanizmada” herhangi bir genetik materyale rastlanmadığı vurgulanıyor.
Bu arada, göçmen grubuna yapılanlar nedeniyle geçici olarak gözaltına alınan üç kişinin akıbetine ilişkin Dedeağaç Hakimler Konseyi’nin kararı bekleniyor. Bu kişiler, haklarında açılan davaların ardından savcı ile kovuşturmayı yürüten hakim arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle önce serbest bırakılmışlar, ancak daha sonra Yargı Kurulu aynı suçun tekrarlanmasının tehlike arz ettiği kanaatinde birleşerek cezaevine gönderilmelerine karar vermişti.
Kaynak: voria.gr
Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.
