Kiryakos Miçotakis: “Hem şahsım hem de bugüne kadar yönetenler adına bir özür borçluyum”

Başbakan, Tempi kazasıyla ilgili yaptığı paylaşımda “İnsan hatasının arkasına saklanmamalıyız, saklanamayız ve saklanmak istemiyoruz” sözlerine yer verdi

Başbakan Kiryakos Miçotakis, Tempi’de yaşanan trajediye ilişkin Pazar günü sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Sözlerine tüm Yunan halkından ve özellikle de kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarından şahsı ve bugüne kadar tüm yönetenler adına özür dileyerek başlayan Miçotakis, “2023’ün Yunanistan’ında, iki trenin aynı hat üzerinde seyir halinde olması ve kimse tarafından fark edilmemesi mümkün olamaz. İnsan hatasının arkasına saklanmamalıyız, saklanamayız ve saklanmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, soruşturmanın yargı tarafından hızlı bir şekilde yürütüleceği ve sorumluların kısa zamanda tespit edileceğine dair kararlılığını ifade ederek, “önümüzdeki birkaç gün içinde yetkili bakan, Elektronik Yönetim Sistemi tamamlanana kadar demiryollarının güvenliğini acilen iyileştirmeye yönelik müdahaleleri açıklayacak” dedi.

“Bir an evvel modern trenlere kavuşabilmemiz için uzmanlık konusunda Avrupa Komisyonu ve dost ülkelerin yardımını isteyeceğiz” diyen Başbakan, ülkemizde demiryollarının son 20 yıldır önemli sorunları olduğunu kabullenerek ve tüm partilere çağrıda bulunarak, bir sonraki Parlamento’da ülke genelinde incelemeler yapılması adına  Özel Komisyon oluşturulmasını önereceğini belirtti.

İşte Kiryakos Miçotakis’in Tempi olayı ile ilgili paylaşımı:

“Kuru kelimelere yer vermeden, aynı şeyleri tekrarlamadan, düşüncelerimi düzene sokmak ve duygularımı kelimelere dökmek için çaba sarf ederek, bugün Tempi’deki tarif edilemez trajedi hakkında yazmak istiyorum.

Ve bariz olanla başlayacağım. Başbakan olarak herkese ama her şeyden önce kurbanların yakınlarına büyük bir ÖZÜR borçluyum. Hem şahsım, hem de ülkeyi yıllarca yöneten herkes adına. Çünkü, gerçekten, 2023’ün Yunanistan’ında, iki trenin aynı hat üzerinde seyir halinde olması ve kimse tarafından fark edilmemesi mümkün olamaz.

İnsan hatasının arkasına saklanmamalıyız, saklanamayız ve saklanmak istemiyoruz. Uzaktan Kontrol projesi tamamlanmış olsaydı, bu kazanın meydana gelmesi fiilen imkansızdı. Dijital Kontrol Sisteminin önümüzdeki birkaç ay içinde tam olarak faaliyete geçecek olması mazeret değildir. Tam tersi, faciadan önce tamamlayamamış olmamız acımı daha da kötüleştirmektedir.

Yargı, trajedinin nedenlerini hızlı bir şekilde araştıracak ve sorumluları belirleyecektir. Önümüzdeki birkaç gün içinde yetkili bakan, Elektronik Yönetim Sistemi tamamlanana kadar demiryollarının güvenliğini acilen iyileştirmeye yönelik müdahaleleri açıklayacak. Şu anda, devletin yanlışlarını cesurca kabullenerek, kurbanların ailelerinin yanında olmak görevimizdir.

Fakat, bunlar da yeterli değil. Bir an evvel modern trenlere kavuşabilmemiz için uzmanlık konusunda Avrupa Komisyonu ve dost ülkelerin yardımını isteyeceğiz. Ve mevcut ağın bakımı ve hızla gelişimi adına ek topluluk finansmanı sağlanması yönünde mücadele edeceğim.

Son olarak, bir sonraki Parlamentoda tüm partilere Yunan demiryollarının son yirmi yıldaki acı dolu tarihinin araştırılmasına yönelik Özel Komisyon oluşturulmasını önereceğim. Bunca yıldır yapılmayanlar şimdi ve derhal yapılmalı.

Ülke demiryollarının derin sorunlarının olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu, belki de bize yakışmayan ve geride bırakmak istediğimiz Yunanistan’ın uç ifadesidir.

Bugün, birçok kişinin benden önceki mevkidaşlarımdan birinin “Yunanistan bu” sözünü hatırlayacağını biliyorum. Ama hayır, sadece bu değil. Bize umut, inanç ve güç veren başka bir Yunanistan da var.

Trajik kazadan hemen sonra orada bulunan itfaiye, kurtarma ekipleri ve Ulusal Acil Yardım Merkezi (EKAB) ile bunu gördük. Yaralıların tedavisini hemen organize eden doktor ve sağlık görevlilerini, askeriyeyi ve aynı zamanda yaslarını tutmak için ailelerine teslim edilmek üzere cesetleri tanımlama görevini yürüten uzman polisleri de.

Daha iyi bir Yunanistan’ın yüzünü başkalarının hayatını kurtarmak için kendi hayatlarını riske atan yolcularda da gördük. Kan vermek için akın eden kadın ve erkek Yunanlılarda da. Fakat ayrıca, sessizce ve barışçıl bir şekilde, ellerinde birer mumla gerçekliğiyle hepimizi yaralayan “kötü zamanların suçu” sloganıyla protesto yapan küçük çocuklarda da.

Şahsen, bu “kötü ülkeyi”, bizi inciten bu eski Yunanistan’ı değiştirmek için siyasetteyim. Bu yüzden her gün çaba sarf ediyorum. Bazen beceriyorum, bazen de beceremiyorum. Ancak geçmişin bizi geride bırakan kalıntılarını temizlersek, ülkemizi ne kadar iyi hale getirebileceğimizi çok iyi biliyorum. Ve hak ettiğimiz bu Yunanistan için mücadele vermeye devam edeceğim.

Burada noktalıyorum. Bugün, Ortodoks Pazarı, çok haksız yere ve oldukça erken aramızdan ayrılanların anısına hepimiz bir mum yakıyoruz.”

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.