Kadın, cinsellik ve sosyal statü

Rodop Siriza  “Kadın ve Kültür” kurulunun Cuma günü gerçekleştirdiği faaliyetin içeriği kadın cinselliği ve kadının sosyal statüsü ile ilgili idi.

 

Bu konuşmanın vesilesi Hristina Pitouli nin çektiği “Bref” belgeseli oldu, belgesel İspanya da yaşayan Afrikalı kadın ve erkeklerin klitoris eksizyonu hakkında verdikleri röportajlardan ibaret. Bu belgesel Malaga Film Festivalinde Kadın Hakları alanında en iyi belgesel olarak ödüllendirildi ve Madrid de düzenlenen İnsan Hakları Film Festivali “Articulo 31” de jürinin beğenisini topladı, belgeselde yönetmen klitoris eksizyonunu destekleyen ve buna karşı çıkan kadınlarla, örf ve adetlerini gereğinden fazla savunan erkeklerle konuşmalar yapıyor.

 

Belgeseli izledikten sonra, faaliyete katılanlar konuyu tartıştı, katılımcılar arasında ve konuşmaların odak noktası olan Selanik Aristoteleio Üniversitesinde öğretim üyesi olan sn. İfiğenia Kamtsidou da vardı, XEN, ΦOK ve Gençler Topluluğu fotoğraf gruplarıda, fotoğraflarıyla etkinliğe estetik anlamda renk kattı.

 

İfiğenia Kamtsidou “Kadının cinselliği hala kadının iş ve aile hayatını belirleyen parametreleri oluşturuyor”

 

“21. asırda bile kadının cinselliği hala kadının iş ve aile hayatını belirleyen parametreleri oluşturuyor ve çoğu zaman onu kenara itiyor” diye belirtti sn. Kamtsidou, aynı zamanda ekonomik krizde, piyasaların daralmasıyla, kadınların ilk kurbanlar olduğunuda ekledi. Kendisi şöyle vurguladı “iş piyasası ciddi anlamda daraldı, dolayısıyla kadınlar zorbalıkla özel alana yönlendirildi ki erkek geleneksel rolünü üstlenebilsin. Bu şekilde kadın tekrar eski geleneksel işlerini yapmaya başladı, yani, yaşlıları bakmak, çocukları büyütmek ve kocasını bakmak gibi, erkeğin olasılıkları daha yüksek, kamu alanda kalmayı, iş aramayı ve kişiliğini geliştirmeyi başardı”.

 

Magda Tsioumaka “Ülkenin genel zor durumunu bimekteyiz, fakat, kadının insan hakları meseleleride göz önünde bulunmalı”

 

Rodop Siriza adına sn. Tsioumaka, ülkemizin sosyal siyasi boyuttaki zor durumuna rağmen böyle faaliyetlerin değerini vurguladı, “kadının insan haklarıda gözlenmeli, kadın, bu gün aile içerisinde, iş alanında genel olarak toplumda günlük şiddete maruz kalıyor, bunların hepsini belgesel açığa çıkarıyor”.

 

İrini Arampatzi “Belgesel, farklıyı anlayabilmemiz adına bir vesile, batı modellerimizi bırakalım ve kültürel çatışmaları düşünelim”

 

“Amacımız bazı korku resimlerini göstermek değil” diye vurguladı Rodop Siriza Kadın ve Kültür kurulu üyesi sn. İrini Arampatzi, “tersine, halkı çok eski ve geleneksel olan bir Afrika adeti hakkında düşündürmek”. “Klitoris eksizyonu konusu hakkında konuşan insanlar görecekler, birbirinin düşüncelerini reddeden insanlar, bazıları bu eski geleneği destekliyor, diğerleri dengeli bir şekilde ve kanıtlarıyla bunun çok eskide kaldığını kanıtlamaya çalışıyor” diye devam etti. “Sadece bununla kalmıyoruz, belgesel bize, kadının çağdaş dünyadaki yerini tartışmak için bir vesile, fazlasıyla sınıf ve kültür çatışmaları yaşanan bu dünyada. Anlamamız gereken şu ki, yönetmenin amacı bu adeti sürdüren halklara ırkçılık yapmak değil, oturup bunlar adına konuşmak, herşeyden önce farklıyı anlayabilelim, batı modellerimizi az da olsa bırakalım ve kültürel çatışmaları düşünelim, aynı zamanda bunlara benzer olayları nasıl önleyebileceğimizi de düşünelim”.

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.