Çiftçi ayaklanması ve tarım sektöründe bir türlü çözülemeyen sorunlar

Yeni Demokrasi Hükümeti’nin birincil sektöre ilişkin vizyona sahip olmadığı bir gerçek. Birkaç gün önce bölgemizde bulunan Tarımsal Kalkınma ve Gıda Bakanı Lefteris Avgenakis, çiftçilere kulak vermek ve onlarla diyalog kurmak yerine, valizini alıp doğrudan havaalanına doğru yola çıktı. Bütün bunlar, hükümetin çiftçilerin temel sorunlarını çözmeyi reddettiğini gösteriyor. Çiftçinin ve birincil sektörün sorunları elbette bir günde filizlenmedi. 5 yıldır hükümetten birincil sektörün yeniden yapılanması ve geliştirilmesine yönelik bir plan göremedik.

Durumun çıkmaza girmesiyle, Yunanistan ve Avrupa’daki çiftçiler eylemlerle tepkilerini ortaya koyuyor, seslerini ve haklı taleplerini duyurmaya çalışıyor. Yüksek üretim maliyetleri, tarım ürünlerindeki düşük fiyatlar, azalan sosyal yardımlar, pahalılık ve iş gücü eksikliği çiftçilerin en önemli sorunları arasında yer alıyor. Hükümet çiftçileri dinleyip diyalog kurmak yerine gözlerini yumuyor ve Pontius Pilatus kılığına bürünüyor. Artık bu iletişim oyununa son verilmeli, çiftçiye ve birincil sektöre hak ettiği özen gösterilmeli.

Çoğu çiftçi, tarlalarını ekip ekmeme konusunda ciddi düşünceler içinde. Gençler ve fiziksel gücü olanlar mevsimlik işler için yurtdışına göç ediyor. Bu nedenle tarımsal işletmelerde %26, tarım arazilerinde ise %18 oranında azalma gözlemleniyor. Öte yandan, gıda ithalatındaki artış hem devlete hem de vatandaşa pahalıya mal oluyor.

Hükümetin, Ortak Tarım Politikası’nı doğru yönetemediği ortada. Çiftçilerimiz bugüne kadar hesaplarında herhangi bir ek ödeme görmedi. Çevreyi koruma çabalarını baltalamadan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini dikkate alarak, ekolojik planların basitleştirilmesiyle Ortak Tarım Politikası’nın yeniden müzakere edilmesi ve yeni Ortak Tarım Politikası hakkında üye ülkeler arasında kapsamlı bir değerlendirme yapılması şart.

Son olarak, besin zincirini çiftçilerin ayakta tuttuğunu unutmamalıyız. Çiftçi sayısının azalmasının olumsuz etkileri yakında görülmeye başlanacak. Temel ihtiyaçların karşılanmaması, bizleri ilgilendiren temel sorunlardan biri. Bu nedenle, gençlerin bu meslekte gelişmelerini ve bu mesleğe devam etmelerini sağlamak için cesur adımlara ihtiyaç duyulmakta. Minimum garantili fiyatların belirlenmesi, çiftçinin geçimini sağlamasına ve çiftçiliğe devam edebilmek için gereken minimum kârı elde etmesine yardımcı olacaktır. Yağ çiftçinin elinden 3,80 euroya çıkıp litresi 10 eurodan fazlaya satıldığında, inek sütü hayvan besicisinden 50 sente alınıp 1,80 euroya satıldığında, 10 eurodan alınan beyaz peynir 15 euroya satıldığında, 5 eurodan alınan kuzu 15 euroya satıldığında, büyük bir vurgunculuk sorunu ve çiftçinin devletten korunmadığı ortaya çıkıyor.

PASOK, çiftçileri desteklemeye yönelik şu 7 önlemi öneriyor:

1. Üretim maliyetinin %25 artması ve bunun esas olarak enerji maliyeti ile alakalı olması sebebiyle, sıfır enerji maliyeti için kırsal bölgelerde enerji topluluklarının oluşturulması
2. Tarımda kullanılan akaryakıt için özel tüketim vergisinin kaldırılması
3. İklim değişikliğinin etkisinin artık kapımızda olduğunu gördüğümüzden, ELGA tazminat düzenlemesinin revize edilmesi
4. Yasadışı Yunanlaştırma uygulamalarına sıfır tolerans gösterilmesi
5. Yararlanıcıların gerçek çiftçiler olması için ekolojik planların basitleştirilmesi ve Yunanistan kırsalının ihtiyaçlarına uyarlanması amacıyla Ortak Tarım Politikası’nın yeniden müzakere edilmesi
6.  Tarım arazilerinin spekülatif uygulamalardan ve yabancı fonlardan korunması
7.  Üçüncü ülkelerden gıda ve tarım ürünleri ithal etmek için bunların Avrupa ve ulusal standartlara göre sertifikalandırılması koşulunun şart koşulması

Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.