CELAL ZEYBEK İLE İLGİLİ BAZI ANILARIM -1

TARİHTEN BİR YAPRAK 

Aşağıdaki CELAL ZEYBEK HAKKINDA başlıklı not, 16.02.2017 tarihinde facebook'ta yayımlandı. Sonra, Celal Zeybek'le ilgili bir tek anıyla yetinmek bana saygısızlık gibi geldi, daha birkaç anımı paylaşırsam yerinde olacak diye düşündüm. Böylece hem Azınlığın yakın geçmişine biraz ışık tutmuş, hem de Celal agama karşı manevî borcumu bir parça ödemiş oluyorum.
 
Sonra, yaptığım üzücü bir gözlem: Azınlıkta genç kuşaklar, Azınlığın yakın geçmişiyle ilgili pek az ve yetersiz bilgiye sahip. O bilgiler de eksik olmadığı zaman genellikle yanlış veya çarpıtılmış. “Yakın geçmiş” derken, 20 yıl öncesinden geriye doğru olan dönemi kastediyorum. Azınlığın tarihi okulda öğretilmediğine göre, genç kuşaklar onu nereden öğrenecekler? İlgi duyan biri hangi kaynaklara başvurabilir? Böyle kaynaklar var mı? Kitraplar, anılar, monografiler? Gerçi eski azınlık basını bir kaynak, yetersiz olsa da, profesyonel araştırmacı değilsen eski gazeteleri nereden bulacaksın?
 
Azınlık 1959'dan 1998'e dek 40 yıllık bir baskı ve ayrım dönemi yaşadı. Bu dönemi anlatan bir kitap yazıldı mı? Bu dönemin bir başlığını da Azınlık insanına ait topraklarda yapılan toplu kamulaştırmalar oluşturur. Bu konuda yazılmış bir monografi var mı? Azınlık, 1987-1998 yılları arasında Türkiye tarafından toplumun psikilojisini bozan bir Kara Liste uygulamasına maruz kalmıştır. Bu uygulamanın ne olduğunu öğrenmek isteyen bir gencin başvuracağı bir kaynak gösterebilir misiniz?
Zaman zaman hep bu kaygılarla kalem oynatmışımdır. Şimdi de Celal Zeybek'le ilgili birkaç anımı anlatmanın yeri gelince, beni yine bu kaygı tuttu. Onun için anlatım biraz geniş olacak.
 

CELAL ZEYBEK HAKKINDA

 
Halim Çavuşoğlu'nun facebook'taki Celal Zeybek ile ilgili notunun verdiği ilhamdan sonra. Onun azınlıkçılığını ve karakterini gösteren bir anım.
 
16 Haziran 1989 seçimleri öncesi, Mayıs sonları olmalı. Y.D. partisinin dört adayı, iki İskeçeli, Celal Zeybek ile Orhan Hacıibram ve iki Gümülcineli, Hasan İmamoğlu ile İbram Onsunoğlu, Portolagos'ta randevulaştık, durumları tartışıp kararlar alacağız. Biz biraz erken gitmişiz, Celal Zeybek az sonra geldi. Arabayla ve “özel şoförüyle”. Arabası, Doğu Alman arabası, markası şimdi aklımda değil, 80 km'ye kadar hız yapabilien bir külüstür. Artık Yunanistan'da bir ikincisi ya var ya yok. Şimdi bu arabaya özel şoför (!). Tezata işaret ederek kendisine takıldım. Güldü:
 
-Ehliyetim yok, dedi. Onun için şoför tuttum. Araba benim, milletvekilliği dönemimden kalma (1981-1985). Yıllardır bir köşede duruyordu. Şimdi (1989) seçim gezilerim yüzünden onu tekrar kullanmam gerekti ve bulunduğu yerden çıkardım. Ancak ehliyetim yok ve ben kullanamıyorum.
 
-Yani eskiden kullanıyordun. O zaman ehliyetin vardı da şimdi yok mu?
 
-O zaman da yoktu, şimdi de yok. Anlatayım. Ehliyet çıkarmak için defalarca sınava girdim, hep kesiliyorum (1975-1981). Azınlık, Yönetimin onayına kalmış her şeyden men ediliyor, istisnalar binde bir, aynen bugünkü gibi (1989). Baktım olmayacak, sınavlara girmeyi bıraktım. Aradan yıllar geçti. Derken 1981'de maceralı bir şekilde milletvekili seçildim. Milletvekilliğim ilan edildikten birkaç gün sonra bir polis eve geldi, bana ehliyetimi getirmiş. Yıllar boyu sahip olmak için uğraş verdiğim kağıt parçası, şimdi ayağıma teslim ediliyordu. Ehliyeti almayı reddettim. “Söyle şefine,” dedim polise, “ehliyeti almayı reddediyorum. Benim toplumuma bu yasaklık devam ederken, ben istisna olmayı kabul etmiyorum. Yasaklık kaldırılınca ben de herkesle birlikte ehliyetimi almaya geleceğim.” Sonra bu külüstürü satın aldım ve onu milletvekilliğim boyunca ehliyetsiz kullandım. Bir defa bile kontrol etmeye cesaret edemediler. Gerçi yanımda ehliyetim yoktu, ama benim adıma çıkmış bir ehliyet vardı, polisin cekmecelerinde. Milletvekilliği sona erdikten sonra ben de arabayı bir köşeye terkettim ve bir kere daha kullanmadım.
 
Popülizm mi? Belki. Galiba popülizmi ikiye ayırmak gerek, demagojik popülizm ile halkçı popülzm. Celal Zeybek, halkçı popülist bir şahsiyetti. Onun bu yanını ifşa eden daha birçok anılarım var. İleride yeri geldikçe gene anlatırım.      
 

CELAL ZEYBEK İLE İLGİLİ BAZI ANILARIM -2

 
Azınlık aleyhinde uygulanan “yönetsel önlemler” (idarî tedbirler), kabaca 1965-1995 -30 yıllık dönemi kapsamaktadır diyoruz. 1965; baskı ve ayrımları sırtımızda iyice hissetmeye başladığımız tarih. 1995; baskı ve ayrımların hafiflediğini ve kaldırılmaya başladığını hissettiğimiz tarih. Daha titiz davranacak olursak, bu dönemi 1959-1998 olarak genişletebiliriz. 1959; Azınlığı izleme ve ona karşı ayrım ve baskı önlemlerini önermerkle görevli kurulun -Trakya Koordinasyon Organı'nın oluşturulduğu tarih. 1998; Yunan Vatandaşlık Kanununun (Κώδιξ Ελληνικής Ιθαγενείας) 19. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı tarih.
devamı haftaya
 

 

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.