Büyük bir etkisi olan küçük bir müdahale

Nimfea Korusu’nun ünlü uğur böceğinin hikayesi

Kezban Ahmet: “Buranın daha da güzelleşmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum”

Nimfea Korusu, spor yapmak ya da dinlenmek için alanı kullanan Komotini sakinleri için ‘ bir nefes’ mesafesindeki yeşillik yuvasıdır. Küçük kaçış yeri ve hatta Sn. Kezban Ahmet gibi insanlar için ise, ilham kaynağdır.

Pozitif enerjisini paylaşmak ve başkalarına olumlu duygular iletmek isteyen Sn. Kezban, Nimfea korusunda bulunan ünlü uğur böceğinin ardında ‘gizlenen’ ressamdır.

Sağlığı ile ilgili yaşadığı son ‘maceralara’ rağmen, çevreye karşı duyarlılığını ve sevgisini korumaya devam etti ve ‘Paratiritis tis Thrakis’ ailesi ile Nimfea’nın uğur böceği hikayesini paylaştı.

Sn. Kezban için yaşadığı yerin önemi büyüktür, ancak Nimfea Korusu’nun kalbinde özel bir yeri vardır. Ona göre, oksijen kaynağı Nimfea, Komotini’nin akciğerleridir, ancak buna rağmen, vatandaşların bir kısmının gösterdiği duyar ve bakım eksikliği, O’nu, alanın geleceği hakkında endişelendirmektedir. “Keşke sihirli bir değneğim olsaydı ve burayı temiz ve güzel yapabilseydim.” diyen Sn. Kezban, Nimfea’da bulunan hayvanları da beslediğini ekliyor ve “Onlara yardım ettiğimde kendimi çok iyi hissediyorum.” itirafında bulunuyor.

“Taş bana bir şeyler ‘anlatmalı’”

“Resim, sorunlardan uzaklaşmama ve başka dünyalara seyahat etmeme izin veriyor. Resim yaparken dinlendiğimi hissediyorum.” sözleri ile resme olan aşkını anlatıyor. Ancak, bu yolculuğun kendiliğinden ortaya çıkmadığını, “Taş bana bir şeyler anlatmalı, onun üzerine çizim yapabilmek için kendini ifade etmeli.” diyerek açıklıyor. Taş, sanatını uyguladığı tek malzemedir ve bu şans eseri değildir, çünkü “Doğaya ve yaşama zarar vermek istemiyorum. Yaptığım her şey kesinlikle doğaya zarar vermemeli.” ifadelerine yer veren Sn. Kezban, hassasiyetinin altını çiziyor.

Uğur böceğinin hikayesi

Sn. Kezban’a bir şeyler ‘anlatan’ taşlardan biri de, Nimfea’nın ünlü uğur böceğinin oluşturulduğu taştı. Uğur böceğinin hikayesini, “Taşı gördükten sonra, bir yandan onu görecek çocukların neşelenmesini sağlamak, diğer yandan ise, ‘en kötü’ insanın dahi etkileneceği ve doğayı kirletmeyeceği umuduyla ‘bu taşa bir şeyler çizmeliyim’ diye düşündüm ve 2017 yılında, kırmızı uğur böceğini tasarladım. Bu, bölgeye çok iyi geldi. Resim yaparken, bölgeden geçenler ilgiyle izlediler ve bittiğinde çok beğendiklerini belirttiler. Etrafında fotoğraf çektiren çocuklu aileleri görünce çok sevindim.

Rengi solduktan sonra değiştirmeye karar verdim ve sarıya boyadım. Sarı uğur böceği pandemi dönemine denk geldi ve sarının ‘hastalık’ anlamına gelmesi nedeniyle onu, maviye boyadım. Mavi, temizlik ve uyanış anlamına geliyor, ama en önemlisi de, vatanımızın rengidir.” sözleriyle anlattı.

“Küçük bir sergi yapmayı düşünüyordum”

Bununla birlikte, Nimfea’nın uğur böceği Sn. Kezban’ın tek eseri değildir ve bunu da, “Doğal taşlar üzerine çizdiğim 40 adet resmim var. Eş, dost ve akrabalar arasında küçük bir sergi yapmayı düşünüyordum, andak, son zamanlarda yaşadığım zorluklar nedeniyle biraz ertelemek zorunda kaldım.” diyerek anlatıyor.

Konuyla ilgili herhangi bir eğitim almayan ve kendi kendine resim yapan yetenekli Sn. Kezban, samimi açıklamalarına son verirken, mesajını iletmeyi ihmal etmedi, ve “Bölgemi ve özellikle de şehrimi, dünyanın başka hiçbir yeriyle değişmem. Buranın daha da güzelleşmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Herkesin içinde bir nebze olsun iyilik taşımasını istiyorum. Birbirimize uzattığımız yardım elinin eninde sonunda bize geri döneceğine içtenlikle inanıyorum.” ifadelerine yer verdi.

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.