Afroditi ninenin terlikleri

34 çift terlik yine üşüyen 34 ayağı ısıtacak

Komşu Türkiye ve Suriye’yi vuran deprem felaketi, ülkemizde çeşitli şekillerde tezahür eden bir dayanışma ve destek dalgası yarattı. Yaşanan facianın hemen ardından insani yardım toplanması adına adeta seferberlik ilan edildi.

Acı ve hüznün hakim olduğu bugünlerde, insanlık ve dayanışmanın büyüklüğünü öne çıkaran hikayelerin olduğunu da görüyoruz. İşte böyle acı tatlı bir hikayeyi bizlere sn. İbrahim Baltalı aktarıyor.

Sn. Baltalı’nın 9 Şubat 2023 tarihinde rodopruzgari.com sitesinde yayımladığı Afroditi Zografopoulou’nun hikayesini sizlerle paylaşıyoruz:

“Afroditi Zografopoulu, Gümülcine’de doğdu. Yunanca’nın dışında Türkçe ve Bulgarca da bilirdi. İnsanlar arasında ayırım yapmazdı. Onun için Türk, Rum, Hristiyan da Müslüman da birdi. O her zaman “Allah tektir” derdi.

Afroditi nine çok iyilikseverdi. Yolda bir fakir, ya da ayağı çıplak insan görse hemen yardım elini uzatır ve bazen de para yardımında bulunurdu. Sık sık kendi yaptığı börek, çörekleri, sahibi olduğu Veteriner Cevat Abdurrahman’ın bürosuna getirir, ikram ederdi; bazen de bunları satın alıp insanlara dağıtırdı. Afroditi nine bununla da kalmaz, orada kim varsa onları da ayırmaz ve aynı ikramı devam ettirirdi. Afroditi nine, insanların dinlerine, örf ve adetlerine saygı duyan iyilik meleği örnek bir insandı.

Afroditi nine yıllar geçtikçe, her insan gibi o da yaşlandı, 90 yaşına dayandı. Ancak hiçbir zaman hayattan kopmadı. Kendine yeni yeni meşguliyetler bulmaya çalıştı. O yüreği güzel ve yardımsever insan bu sefer evine kapanıp boş durmadı. Çarşıya gidip rengarenk yün iplikler alıp terlik örmeye başladı. El emeği, göz nuru terlikler gün geçtikçe birikince bunları insanlara dağıtmaya başladı. Yine neredeyse her gün Cevat’a gelip terliklerinden birer çift verirdi. Yine orada kim varsa onları da ayırmazdı. Kısacası Afroditi nine yaşlansa da iyiliğin ve yardımseverliğin örneklerini sunmaya devam ediyordu.

Afroditi nine uzun bir süre ortalıklarda görünmedi. Yaşı da ilerlediğinden sağlığı kötüleşmişti. Cevat v.d. insanlar onu sormaya başladılar. Öyle ya, her gün kendisini görenler merak etmeye başlamışlardı. Bir gün kızı Haroula geldi ve o acı haberi verdi, “Annemi kaybettik” dedi. O da her canlı gibi bu dünyaya, geride bir sürü iyilikler bırakarak veda etmişti.

Derken geçtiğimiz günlerde Türkiye’de son yüzyılın en büyük deprem felaketi yaşandı; şehirler, köyler, kasabalar yerle bir oldu. 10 binden fazla insan yaşamını yitirdi; anneler babalar çocuklarını v.d. büyüklerini kaybettiler. 50 binden fazla insan da yaralandı. Enkaz altında insanlar kurtarıldıkça; giyim kuşam ve barınma ihtiyaçları ortaya çıktı. Türkiye’den, Yunanistan’dan, Batı Trakya’dan, kısacası dünyanın yaklaşık 70 ülkesinden yardım ekipleri ve insani malzemeler gönderildi.

Depremden hemen sonra Afroditi ninenin kızı Cevat’ın bürosuna geldi. “Bunlar annemin ördüğü terlikler. Bakmaya yüreğim tutmuyor. Alın bunları Türkiye’deki depremzedelere gönderin”, dedi. Tesadüfe bakın ki, Afroditi ninenin kendi elleriyle ördüğü 34 çift terlik yine üşüyen 34 ayağı ısıtacak. Şu ilahi takdire bakın ki, iyi niyetle başlanan bir işin sonu yine iyilikle bitmişti.

Seni hep böyle yardımlarınla hatırlayacağız. Toprağın bol olsun Afroditi nine!”

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.