SÖPA derneği olağanüstü kongreye gitti

Rodop – Evros SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği azınlık eğitimiyle ilgili son olayları ve kapatılan azınlık okullarını sorununu ele almak üzere olağanüstü kongre gerçekleştirdi.
Kongreden öğretmenlerin dersleri boykot etmesi ve bölge eğitim müdürlüğü önünde gösteri kararı çıktı. 
Olağanüstü kongrede alınan kararlar şöyle: 
1- 28 Eylül 2016 Çarşamba günü saat 12:00 – 14:00 arası öğretmenler okulları boykot edecek. 
2- Aynı gün saat 13:00'te Doğu Makedonya Trakya Bölge Eğitim Müdürlüğü’nün bulunduğu bulunduğu Gümülcine’deki EPAL okulu önünde gösteri yapılacak ve bir deklarasyon yayınlanacak. Buradaki eyleme öğrenci velileri de davet edilecek. 
3- Cuma saati uygulamasının olduğu gibi kalması talep edilecek.  

Kongre Dernek Başkanının Konuşmasıyla Başladı 

Rodop – Evros SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği’nin olağanüstü kongresi 24 Eylül günü Komotini’de eski valilik binası salonunda gerçekleşti. Kongeye üç Rodop ili milletvekili, Azınlık Okulları Encümenler Birliği Başkanı Ercan Ahmet ve azınlık öğretmenlerinden sorunlu danışman Mehmet Derdiman da katıldı. Kongre, dernek başkanı Salih Ahmet’in konuşmasıyla başladı.
 
Salih Ahmet yaptığı konuşmada “Her yeni ders yılı yeni bir umut, yeni bir ışık demektir. Kırık ümitlerle de olsa yeni bir eğitim ve öğretim yılına başlamış olmanın heyecanını yaşıyoruz. Sezonuna sözleşmeli öğretmenlerin ilk günde göreve başlamaları ile öğretmen eksiği olmadan girmemiz, kısmen de olsa kitapların ders yılı başında verilmiş olması sevindiricidir” dedi. Birlikten kuvvet doğar sözüne uygun olarak göreve gelir gelmez Ksanthi S.Ö.P.A Mezunları Derneği ile bozulan ilişkileri düzeltme kararı aldıklarını ve bu birlikteliğin meyvelerini verdiğini belirten Ahmet, konuşmasına şöyle devam etti: “Öğrenci azlığı nedeniyle okulların kapanmasına artık dur diyorum. Daha önceki kapatmalarla sayıları 140’a gerileyen okullarımızın, şimdi 8 okulumuz daha kapanmasıyla sayısı 132’ye düştü. Şimdi soracaksınız eğitim açısından okul sayısının bir önemi var mı diye. Ben bu soruya başka bir soru ile cevap vermek istiyorum. Peki sadece okul kapatmak düşüncesiyle okul kapatmanın ve bu şekilde okul sayısının azaltmanın eğitime bir katkısı var mı? Ortada bir plan yok, çocukların gideceği diğer okulda şartlar daha iyi olmayacak, yeni ve tam teçhizatlı okullar kurulmadan çocukların taşınması bile öngörülmeden bu okullar kapanacak ve biz buna eğitim açısından yararlı oluyor diğeceğiz. Diyelim ki sayıyı korumanın bir önemi yok. Peki sayıyı düşürmenin ne faydası var? Gerekli metot ve uygulamalarla bütün okullarda iyi eğitim yapılması mümkündür. Eğer yapılmıyorsa bunun nedenini öğrenci ve sınıf alanında değil başka yerlerde aramak gerekir.” Salih Ahmet konuşmasının şunları ifade etti: “Okullarımızın kapanmasına gönlümüz razı değil. Alınan karar iptal edilmezse gelecek yıl daha fazla okulumuz kapanacak. Karar iptal edilmelidir. Okul kapatmak eğitimde kaliteyi arttırmaz. Taşınmalı eğitim öngörülmüş, ancak çocukları veliler taşımak zorunda kalmıştır. Okul kapatma yasalara uygun olarak yapılmamış ve encümenlerin rızası alınmamıştır. Okula ihtiyaç olduğu halde Harmanlık Mahallesi’ne okul inşa edilmemiştir.” 
 
Cuma saati uygulamasına olayına da değinen Salih Ahmet “Aldığımız duyumlara göre idareciler okullarda Cuma programını değiştirip Cuma saatlerinde Yunanca öğretmenlerinin ve kız çocuklarının okulda kalıp ders yapmalarını öngören bir plan üzerinde duruyorlarmış. Bu durum pedagojik açıdan da doğru değildir. Biz bugünkü durumun değişmemesini ve bir karara bağlanmasını ve Cuma saatinde okulların paydos edilmesini istiyoruz” dedi.
Ahmet konuşmasının sonunda okulların kapatılma kararı yürürlükten kalkana kadar mücadele edeceklerini ve bu mücadelede herkesin desteğini beklediklerini vurguladı. 

Ercan Ahmet 

Azınlık Okulları Encümenler Birliği Başkanı Ercan Ahmet, birlik ve veliler olarak okulların kapatılmasını kabul etmediklerini, okulların faaliyetlerin geçici olarak durdurulması diye ifade edilenin bir kelime oyunu olduğunu söyledi. Ercan Ahmet “Kapatma kararlarında anılan yasaların ilgili maddelerine baktığınız zaman bizi özel okullar işletmesine götürüyor ve orada da diyor ki; iki sene arka arkaya faaliyet göstermeyen okulun çalışma izni iptal edilir ve faaliyeti süresiz olarak durdurulur. Dolayısıyla bundan iki yıl önce faaliyeti durdurulan bir okul tekrar faaliyete geçmesi var olan yasalara göre mümkün değildir. Biz kapanan okullara karşı olduğumuzu her makamda beyan ettik ve bu kararların iptali doğrultusunda davalar açtık” dedi. 
 
Ahmet “Eğer bir okul kapanacaksa, bunu bir yıl önceden bilmek istiyoruz. Bizler, eğitim kaynağına ulaşmak zorundayız. 2015 yılında Kuzüren köyünde çocuklar 2,5 ay sonra okula gidebildi. Bir çocuk ise taşınamadı ve ailesi köyü terk etmek zorunda kaldı. Taşıma sisteminde geçen yıl Eğitim Bakanlığı ve valilik sınıfta kalmıştır. Bunun cezasını da hiç bir suçu olmayan çocuklar ödemiştir” diye konuştu.  

İlhan Ahmet 

Rodop Potami Milletvekili İlhan Ahmet, olayın siyasi ve hukuki boyutları olduğunu söyledi. Ahmet, “Cuma namazı azınlığın temel din özgürlüğü kapsamındadır. Hıristiyanlara verilen hak bizlere de verilmiştir ve kısıtlanamaz. Cuma saatinde öğretmenlerin okuldan ayrılmaları hukuken doğru değildir ve öğretmene sorumluluk getirmektedir. Bu konuda Cuma saatinde paydos talep edilmesi gerekir. Bir an önce hükümetin yazılı emri gerekmektedir. Cuma konusunda bir hak tanınacaksa bu açık olmalıdır. Yazılı emre dönüşmesi bir zarurettir. Bu durum Yunanistan için din özgürlüğü konusunda bir ilerleme olarak kabul edilir ve halk da bunu alkışlar” dedi. 
Ahmet okulların kapatılmasıyla ilgili olarak, “Okul kapatmanın pedagojik ve hukuki yönleri vardır. Çok sınıflı okullarda bilimsel olarak eğitim daha iyi verilmektedir. Ancak, hazırlık yapılmadan (Taşıma, araç gereç, müfredat, öğretmen sayısı v.b.) kriterlere uyulmuş mudur? Burada plan yok. Siyasi irade nedir? Hedef acaba azınlık okulları rakamını mı küçültmek? Geçtiğimiz günlerde, Encümenler Birliği ve Kozlukebir Belediyesi’nin aldığı kararla birlikte bu konuları meclise sordum.” ifadelerine yer verdi.  

Mustafa Mustafa 

Rodop SİRİZA Milletvekili Mustafa Mustafa, 1923’ten bu yana Azınlık okullarında görev yapan öğretmenlerin çeşitliliğinden bahsetti ve son zamanlarda S.Ö.P.A. Mezunu homojen bir öğretmen kadrosuyla eğitime devam edildiğini hatırlattı. Mustafa Mustafa konuşmasının devamında “Azınlık öğretmenleri devletin danışmanı olmalıdırlar. Kazanılmış hakların ilerlemesinde danışmanlık yapmalıdırlar. Son yıllarda dokuz yıllık mecburi eğitim artık almayan yok gibi. Binde beşlik üniversite kontenjanı devam ediyor ve Türkiye’de bir çok genç eğitim görüyor. 1982’de Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’ni kurmak için 21 kişiyi zor bulduk. Şimdi binlerce yüksek tahsilli var. Kısacası olumsuz gelişmelerin yanında bunları da görmeliyiz. Nasıl bir azınlık okulu istiyoruz? Bunun formülünü bulmamız gerekiyor. Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde ve kazanılmış haklarımızı da göz önünde bulundurarak bunu sağlam bir bayrak yapmalıyız. Okulların kapatılması yeni bir olay değildir. Toplumsal yapı değişiyor. Köyler boşalıyor. Kriterler koyalım. Okul kapatmak olayını illa ki azınlık haklarına bir saldırı olarak görmeyelim. Müfredat programı ile oynamamız zor. Hükümette de zaten böyle bir irade yok. Ayrıca öğretmenlerin donanımı konularını da tartışmamız gerekir. Yunan okullarında okutulan kitapları, incelemeden azınlık okullarında da okutulmasını doğru bulmuyorum. Okullarda özel eğitim sınıflarının da girmesi için çaba göstermemiz gerekir. Cuma konusuna gelince. Şifai olarak günümüzdeki gibi uygulanmaktadır. Eğer tekrar ‘Cumacılığa’ dönmek istiyorsak, dönelim. Bunlar oturup konuşulur. Cuma kapatılır, Pazar günü ders yapılır. Bunu bağnazlıkla söylemiyoruz, önemini biliyorum. Kandiller, bayramlar, Hıristiyanların bayramları konularında da ortak bir karara varmak gerekiyor. Şu an görevde olan hükümetin azınlık eğitimini yok etmek gibi bir niyeti yoktur. Eğitimi verimli hale getirmek, koruyabilmek konularında mücadele edilmektedir. Bizim evet dediğimiz okul iki dilin yanında üçüncü dili öğreten okullar olması lazımdır” diye konuştu. 
 
Harmanlık Mahallesi’ndeki okul konusuna da atıfta bulunan milletvekili Mustafa “Harmanlık mahallesinde bir alanı maliye bakanlığından 99 yıllığına Vakıflar İdaresi’ne vermesini talep ediyoruz. Biz azınlık eğitimini yükselttiğimiz taktirde koruyabiliriz” dedi. 

Ayhan Karayusuf 

Rodop SİRİZA Milletvekili Ayhan Karayusuf, milletvekili Mustafa Mustafa’nın söylediklerine tamamen katıldığını ve sorunların, o sorunu daha da büyüterek değil gevşeterek ya da istişare ederek çözülebileceğini söyledi. Karayusuf, “Devlete güvensizlik sürüyor. Çocuk sayısı yeterli olursa okul açılır denmiştir bir yetkili tarafından. Fakat o köyde çocuk sayısının okulun açılmasında yeterli duruma gelmesine rağmen açılmadı. Ben bunu eğitim bakanlığına ileteceğim. Taşınma sıkıntısı olan okullar, öğrenci sayısı az da olsa eğitime devam etmeli. Ancak Eyalet taşıma sorunu yok demektedir” dedi. 
Cuma tatili uygulamasına da değinen Karayusuf şu ifadeleri kullandı: “Cuma tatili konusunu ise konuşmak gerekir. Gençlerin entegrasyon konusunu iyi düşünmek gerekir. Devlet, dini kimliğe saygı göstermeli. Anadilini çok iyi bilen, çok iyi konuşan çocuklar yetiştirmek siz öğretmenlerin elindedir.”
 

Azınlık Okulları Danışmanı Mehmet Derdiman ise okulların öğretmen kadrolarının yasal olarak öğrenci sayısı ile belirlendiğini söyledi. Derdiman şöyle devam etti: “Cuma günü önemlidir. Ancak çocuklarımız da önemlidir. Azınlık okullarında Cuma günleri ders verilmemektedir. Cuma günü sıkıştırılmış saatler 11:30’a kadar devam etmekte. Bunlara da ders saati denemez. Çocukların çok değerli 3 saatini çalmaya hakkımız yok. Biz, okulların kapatılmasını tasvip etmiyoruz. Öğrencileri 6-7-8 gibi rakamlara düşmesi halinde, başka okullara nakil söz konusu olursa evet demişizdir. Burada biraz da müfredattan bahsetmek istiyorum. Haftalık Türkçe ders saati 92, Yunanca ise 85 saattir. Buna beden eğitiminin de Türkçe olduğunu düşündüğümüzde Türkçe müfredat haftada 104 rakamına yükselmektedir. Bunlar 1968 Protokolü ile belirlenmiştir. Bu arada 1985 yılında hayat Bilgisi dersinin de Türkçe müfredattan alındığını belirtmek isteriz. 1997 yılında Beden Eğitimi’ni yapacak azınlıktan insan yoktu. Azınlıktan Beden Eğitimi öğretmeni varsa bugün de başvurabilir” dedi. 

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.