Rus savaş uçağının düşürülmesi ve Türkiye

Dimitris Makrodimopulos, [email protected]

Paris ve Mali’deki terör saldırıları ve tüm Avrupa üzerinde dolaşan korku, Ankara için beklenmedik bir fırsat teşkil ediyor. Yani, Batı toplumlarının korkusunu değerlendirerek, terörü ezmek adına Batılı devletlerin de rızasıyla PKK’yi ve Suriye’deki Kürtleri güçsüzleştirmek ve sınırlarını güvence altına almak. Bununla birlikte, tüm Avrupa’yı dağlayan göçmen sorununda oynayacağı kilit rol, her iddiasını güçlendirecek. Peki Ankara tüm bu imkanları değerlendirecek mi? Tüm bunlara ek olarak, Rus savaş uçağının düşürülmesi geldi ki, bu sınırları aşan bir askeri hareket, çünkü aynı mantıkla Yunanistan’ın her gün kendi hava sahasını ihlal eden Türk uçak demetlerini düşürmesi gerekirdi, ancak bu özlü diplomatik içerikli bir hareket. Çünkü bugünkü Batı-Rusya ayrışmasını değerlendiriyor ve NATO’yu ve tüm Batı’yı Türkiye’nin safına katılmaya zorlarken, dolayısıyla toprak bütünlüğünü güvence altına alıyor. Rus savaş uçağının düşürülmesi ciddi ekonomik sonuçlar doğurabilir ve mükemmel ekonomik işbirliği olan Rusya’yla ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir; ancak Ankara için Türkiye’nin Suriye krizinden Kürt unsuru tehdidini atlatarak hasarsız çıkması ve toprak bütünlüğünü koruması önce geliyor.
 
Suriye’de krizin başlamasıyla, Ankara’nın iki seçeneği vardı: Esad’ı desteklemek ve rejimini sabitleştirmek. Böylece Erdoğan’ın neo-Osmanlıcı politikaları sayesinde değerlendirilen ve Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlayan bölgedeki statüko hasarsız kalacaktı. Ancak Erdoğan’ın Tunus, Mısır ve Libya’daki islamcıların Arap Baharı çerçevesindeki başarılarından etkilenmesi ve Suriye’nin iç meselelerine karışmaya karar vermesinden sonra, tek seçeneği kalıyordu: 2012 Haziranında Suriye güçlerince düşürülen Türk uçağının doğurduğu veya bir yıl sonra Reyhanlı’daki terör olaylarını fırsat bilerek, Suriye’ye savaş ilan etmesi ve müdahale ederek başa, kontrolü altındaki ılımlı islamcıları getirmesi. Hangisini de seçse, gelişmeler Suriye sınırıyla sınırlı kalacaktı. İkincisinin tercih edilmesi durumunda, Batı, Türkiye’nin bu müdahalesini hiçbir tepki vermeden izleyecekti çünkü o zamanlar, ısrarla Esad’ın uzaklaştırılmasını istiyordu.
 
Peki neden Esad aleyhine silahlı ayaklanmayı destekleyenler arasında yer alan Ankara, Suriye krizine direkt müdahale etmiyor, ki gelişmeleri kendisi belirlesin? Bunun başlıca sebeplerinden bazıları Taksim ayaklanması ve Erdoğan-Gülen çatışması, ki AKP’nin tüm liderliğinin skandallarla suçluyorlardı, iç meseleler. Ama asıl sebep bölgenin genel anlamdaki özelliği: Osmanlı bölgesi, birleşik, sonuç olarak dinlerin, dogmaların ve ulusların yayıldığı, 1. Dünya Savaşı sonrasında tek kriter Fransız-İngiliz çıkarları olarak parçalanmış ve dini ve meshepsel farklılıklar olan bir bölge. Çünkü Osmanlı döneminde, millet rejimiyle, tüm dinlere ve dogmalara saygı gösterilmiş, Yakın Doğu’da asırlarca Hristiyanlarla birlikte barışçıl yaşanmıştı ki, şimdi hedef gösterilip kovuşturuluyorlar. Bu yüzden bir iç çatışma eski Osmanlı’nın çok kimlikli gruplarının ortak özelliklerini özgürleştiriyor, onları, suni devlet sınırlarını kırarak birleştiriyor. O yüzden de bölgedeki sınırlar artık geçilebilir, ki bu Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit ediyor. Bu yüzden Ankara IŞİD’in sınırı yanındaki Kobani’yi istedikleri Kürtlerle savaşında taraf olmadı. Ancak PKK’nin Ankara’nın tavrı karşısında yeniden faaliyete geçmesi ve K. Irak’taki Kürtlerin silahanması, Türkiye’yi Suriye kirizine soktu. İncirlik üssünü “Suriye dostları”na verdi ki müdahalelere kendi de katılyordu – daha çok PKK ve Suriye Kürtlerini bombalamak için. Sonuç mu? Diyarbakır, Suruç ve Ankara’daki saldırılar ki, Ankara’nın ilk baştaki korkularının gerçek olmasıydı.
 
Bugün Ankara, teröre karşı savaşı fırsat bilip PKK’nin mahkumiyetini isteyebilir ve göçmen sorununu da Avrupa’nın güçlü devletlerini bölgesel kaygılara katkı sağlamaya zorlayabilir. Rus savaş uçağının düşürülmesi de buna dahil. Planlanmış bir saldırı olup, tüm Batı’yı toprak bütünlüğünü koruma amaçlı birleştirme amacı gütmekte.
 
Aleksandrupoli, 24-11-2015

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.