Doğu Makedonya – Trakya’da yaz turizmi değerlendirmesi “olumlu”
Doğu Makedonya – Trakya Bölge Meclisi’nin önceki gün gerçekleşen toplantısı, Bölge Başkanı sn. Yorgos Pavlidis’in sonuna yaklaştığımız yaz sezonda Bölge’de olayların nasıl “aktığıyla” ilgili bilgilendirmesiyle başladı.
Bunlardan bir tanesi, bölgemizdeki turistik hareketlilik problemiyle ilgiliydi ki, sn. Pavlidis, Türkiye tarafından verilen vizelerde çıkarılan zorluklar konusunda sorunun çözümü için Bölge idaresinin harekete geçtiğini; diğer yandan ise büyük akımların geldiği mevsimde oluşan ve insanları yoran devasa araç kuyruklarıyla mücadele etmek için Nimfea sınır istasyonunda giriş ve çıkış şeritlerinin arttırılması talebini anlattı.
Doğu Makedonya – Trakya Bölge Meclisi’nin yaz tatili sonrası ilk toplantısı vesilesiyle, gerek Bölge Başkanı, gerekse sorumlu Başkan Yardımcısı Mihalis Amiridis, sonuna yaklaştığımız yaz turizmi dönemiyle ilgili bir ilk değerlendirmede bulundular.
Yorgos Pavlidis «Bu yaz Doğu Makedonya – Trakya’da eşi görülmemiş ziyaretçi akını – Rumenlerin artışında patlama»
Sn. Pavlidis, kendisine yöneltilen soruya yanıt olarak, tüm Bölge’deki turistik hareketlilikten son derece memnun olduğunu, Rodop ili dışında, Ksanthi, Keramoti, Evros, Samothraki ve Thasos’da da “eşi görülmemiş ziyaretçi akını” yaşandığını söyledi.
Kendisinin bildirdiğine göre, Rumen turistler, bu yıl Bölge’mizin sahil kıyılarına “güven oyu” verdiler ve kendisi bundan son derece memnun. Vurguladığı gibi: “Romanya, bu yıl hedef ülkemizdi, ki bu ülkedeki tüm bilgilendirme araçlarında tanıtımımızı yaptık, hem de çok ucuz fiyata.” Hatta, kendisine göre, Doğu Makedonya – Trakya Bölge İdaresi’nin izlediği politika sonucu yaşanan Rumen turist ziyaretlerindeki “patlama” sadece bölgemizle sınırlı kalmamış, tüm Kuzey Yunanistan’da gözlemlenmiş.
«Bazıları “Kramer’e karşı Kramer”, devlete karşı devlet, devlet politkalarına karşı devlet politikası mantığıyla hareket etmekten vazgeçmeli»
Kendileri, Kuzey Yunanistan’da gözlemlenen turistlerin Güney Yunanistan’a kıyasla kendi özel araçlarıyla geldiklerinin ve bunun “coğrafi konumu doğru şekilde değerlendirmek” olduğunun üzerinde duruyor. İşte bu noktada sn. Pavlidis, turist otobüslerinin “serbest bırakılması” ihtiyacını tekrar hatırlatıyor ve bölgemize gelen turistlerle ilgili her çeşit kolaylaştırmanın yapılması gerektiğini hatırlatıyor; diğer yendan her yöne yönelik keskin mesajlar vermekten de çekinmiyor “Bazıları ‘Kramer’e karşı Kramer’, devlete karşı devlet, devlet politikasına karşı devlet politikası mantığıyla hareket etmekten vazgeçmeli” diyerek ve “Yunanistan’ın kalkınmaya ihtiyacı var, ulusal güvenliğinin sağlanması için ekonomiye ihtiyacı var. Bölgemizin hak ettiği turist oranına ulaşma zamanı geliyor, yeter ki yanlışlar yapmayalım. Sadece yetkililere seslenmiyorum, çünkü kalkınma ve turizmin doğru kullanılması sadece yetkililerin elinde olan bir şey değil. Talep varsa fiyatları ona göre belirleyelim ve ‘bir şekilde’ çalışalım diyen arz-talep mantığına girmeyelim. Hep birlikte düzgün çalışıp, elimizdekini hak ettiği fiyata satalım” diye vurguladı.
«Her yönden gelecek son euro’yu bile toplamaya çalışan bir ülkede, yasal vize alabilmek için gerekli tüm koşulları yerine getirmiş olan turistlerin engellenmesi kabul edilir değil»
Bölgemize gelecek Türk ziyeretçilere verilen vizelerdeki gecikmelerle ilgili soruya ise sn. Pavlidis, bu sorunun Bölge İdaresi’nce Haziran başlarından görüldüğünü ve acilen çözülmesi için bir dizi girişimlerde bulunulduğunu anlattı. Belirttiğine göre, vize verme sorumluluğunu üstlenen sorumlu şirketle görüşmeler yapılmış, Bakanlık’la ve Ankara’nın Büyükelçisi’yle iletişime geçilmiş ancak sorunda çözüme ulaşılamamış. Yine vurguladığı üzere, bölgemizi bayram tatilinde ziyaret etmek isteyen birçok Müslüman turist, gerekli vize işlemlerinin gerçekleşmemesi neticesinde bu ziyaretleri gerçekleştirememişler. Hatta, bir de örnek verdi: Bir akrabasının düğünü için bölgemizi ziyaret etmek isteyen bir Türk vatandaşı, vize için tüm gerekli işlemleri yapmasına rağmen, kendisine vize için randevu düğünün 10 gün sonrasına verilmiş. Sn. Pavlidis, “Bu gecikmeler, anladığınız gibi, bize büyük zarar veriyor” diyor ve devamında “Her yönden gelecek son euro’yu bile toplamaya çalışan bir ülkede, yasal vize alabilmek için gerekli tüm koşulları yerine getirmiş olan turistlerin engellenmesi kabul edilir değil” diye ekliyor. “Akıştan memnun değilim, çünkü bölgemizin coğrafi konumunun değerlendirilmesine, özellikle de ülkenin iç çektiği bir dönemde değerlendirmesine engel teşkil ediyor” diye noktalıyor.
Mihalis Amiridis «Doğu Makedonya – Trakya’nın turizm alanında temeli var, bazı özel yatırımlar da gerçekleştirirse ve ihtiyacımız olan bazı yatakları da arttırabilirsek, daha da iyi işler yapabileceğiz»
Turistik Kalkınmadan Sorumlu Bölge Başkan Yardımcısı Mihalis Amiridis de, aynı fikirdeydi; o da yaz sezonundaki turistik hareketlilikten memnun olup, bazı bilgi ve araştırmalara göre Eylül ayının da turizm açısından “iyi” bir ay olacağını söyledi. “İyi bir yaz sezonuydu, her ne kadar tüm yıl boyunca sorunlar yaşamışsak ve bunlar Haziran’dan itibaren bilinen siyasi ve ekonomik olaylar neticesinde yoğunlaşmışsa da” dedi ve Doğu Makedonya – Trakya Bölgesi’nde resmi rakamlara göre uçak inişlerinde yabancılarda %15, genel bazda %20 oranında artış olduğunun, özellikle de bölgedeki iki adada turist artışının ayrıca mutlu edici bir haber olduğunun altını çizdi.
«Eylül ayı içerisinde de “yerli” turist dalgasının ikna edici olması bekleniyor»
Kendileri, Haziran ayı içerisinde Yunanlı turistlerin olmaması durumunun Ağustos ayı içinde değiştiğinin, ancak Eylül ayı içerisinde, her ne kadar seçim teleaşı var olacaksa da, “yerli” turist dalgasının ikna edici olmasının beklediklendiğini söyledi.
“İyi bir yaz geçirmiş olmamız, Doğu Makedonya – Trakya’nın turizm alanında temeli olduğunu gösteriyor ve bazı özel yatırımlar da gerçekleştirirse ve ihtiyacımız olan bazı yatakları da arttırabilirsek, daha da iyi işler yapabileceğiz” dedi. Bölge İdaresi’nin Romanya pazarına yaptığı “açılım”a da değindi ve bu çabalar “sonuç verdi ve bize Romanya, Ukrayna, hatta Macaristan gibi balkan ülkelerinden yabancı turist çekebilmek yönündeki bir sonraki girişimlerimiz için güç variyor” diye ekledi.
Bir sonraki “hedef”, İngiliz, İtalyan ve Alman turistler Sn. Amiridis, İngiliz, Alman ve İtalyan turistlerin de bölgeye çekilmesi için girişimler olduğunu, önümüzdeki aylarda bunların daha da artacağını bildirdi.
Gelecekte Laurio-Samothraki-Aleksandrupoli feribot hattı bağlantısı yapılması yönündeki soruya ise, bunun gereki bir ihtiyaç olduğunu ve bunun için gerekli fonun bir an önce hızlandırılması gerektiğini söyledi ve “Tekrar tekrar yazılı ve bir dizi görüşmelerde bulunuyor ve bu hattın açılmasını gerçekleştirmek için basınç uygulayıp ikna etmeye çalışıyoruz, ısrarlıyız ve sonunda başaracağımıza inanıyoruz” dedi.
«Kavala havalimanına özel bir yatırımcının gelişi, bölge turizmi için olumlu sonuçlar getirecektir»
Sn. Amiridis, son olarak Kavala havalimanının özelleştirilmesinin turizmi nasıl etkileyebileceğiyle ilgili sorulan soruya, “Havalimanları, çok karışık teknik sorunlardan biri. Avrupa’da genel olarak havalimanlarının marketing bölümleri var ve bu onlara müşteri ve doğal olarak kazanç sağlıyor. Yunanistan’da bugüne kadar böyle birşey yoktu, yani havalimanlarının marketing bölümü yoktu, çünkü, tüm havalimanları kamusaldı. Bu açıdan bakıldığında özel bir yatırımcının gelişi ve böyle bir bölümün kurulması olumlu sonuçlar getirecektir. Şu anda Bölge sınırlarındaki iki havalimanına uçak şirketlerini çekebilmek için bizim girişimlerimiz var, yatırımcılar ve turizm işletmecileriyle birlikte. Yabancılar ülkemize gelmek istiyorlar, bu sebeple havalimanına bir özel bir yatırımcının gelişi, turistleri çekmek için ekstra bir yardım olacak ve bölgeye olumlu sonuçlar getirecektir” dedi.
Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.
